özgür demirtaş

  • 14 ay öncesinden sonucu iki ihtimalli tahmini tutturduğu için övünen profesör :)

  • televizyonlara çıkması kesinlikle yasak olan isimlerden biridir. aptal aptal yorum yapmayın.

    bu ülkede tv gördüğünüz isimler - ki "muhalifler" de dahil- tvde olmasına onay verilen isimlerdir.

    adam da ne yapsın, zaten internet sayesinde klasik televizyonculuk geleceği belirsiz durumda. tv kanalları davet etmiyor, konu ne olursa olsun. o da youtube'dan videolar hazırlıyor, emek harcıyor. sunumlar yapıyor. bilgi paylaşma hazzını, kendi öğrenme hazzını bu şekilde yaşıyor. öğreterek öğreniyor.

    insanları uykularından uyandıracak, vizyoner, "ağzı laf yapan" bir muhalif en son ne zaman tvde gördün bir söylesene... siyasetçi olması şart değil.

    adam ekonomist. genç ve vizyoner. doğruları - sırf muhalefet etmek için değil - doğru olduğu için söylemekten çekinmeyecek ve bunları insanları ikna edebilecek bir şekilde yapabilecek bir kişi.

    yasaklı olması bu yüzden.

    konvansiyonel medyaya çıkamayışı bu yüzden.

    youtube a gelince. beğenmiyorsan izleme gitsin.
    "bugün böcek yeme challange yapıyoruz, kanalıma abone olun" diyenlerin bulunduğu bir platformda bırakınız isteyen istediği gibi takılsın.

    taktir ettiğim, videolarını çok beğendiğim, çabasını değerli bulduğum bir yetenek.

  • venezuela hakkındaki tweetini "iş sadece kaynak bulmakla bitmiyor. satmak içi hala iyi dış ilişkilere ihtiyacımız var" şeklinde değil de "petrol/gaz bulunca üzüldü" şeklinde yorumlamak nasıl bir iq eksikliğidir.

  • gerçekten ya bomboş bir adam.

    --- spoiler ---

    üniversite yerleştirme sınavında türkiye'de ilk 50 öğrenci arasında yer aldı. boğaziçi üniversitesi elektrik elektronik mühendisliği'nden mezun oldu. amerika birleşik devletleri, boston college'da ana dalından farklı bir dal olan finans alanında 5 yıl içerisinde doktora çalışmalarını tamamlayarak 27 yaşında (2003 yılında) doktor ünvanını kazandı. çalışmaları dünyanın önde gelen akademik dergilerinde (journal of monetary economics, management science, journal of financial and quantitative analysis ve journal of business economic and statistics) yayınlandı. 25'in üzerinde akademik yayın yaptı. kitap çalışması elsevier tarafından basım için kabul edildi. ilki 2004 yılında olmak üzere, araştırmaları city university of new york tarafından 6 sene boyunca ödüllendirildi. 2003 yılında, yardımcı doçent ünvanını alarak baruch college city university of new york‘ta göreve başladı. yine 2003 yılında, finans bölümü içerisinde ve 2004 yılında, işletme fakültesi içerisinde en iyi öğretim üyesi seçildi. 2005 yılında, tüm ana bilim dalları ve tüm fakülteler arasında en iyi öğretim üyesi seçilerek “üstün öğretim madalyası'nı” madison square garden'da aldı. 2012 yılında new york university (nyu) stern school of business finans bölümü'nde en yüksek öğretim değerlendirmesini aldı. 31 yaşında doçent doktor ve yine 2007 yılında, tenür (ömrünün sonuna kadar city university of new york'ta çalışma ve üniversiteden çıkarılamama hakkı) ünvanlarını aldı. 2010 yılında sabancı üniversitesi'nden işletme fakültesi finans kürsü başkanlığı ve profesörlük teklifi aldı. yine aynı yıl amerika birleşik devletleri, ingiltere, kanada ve iskoçya'da yapılan 1 milyon profesör için yapılan 10 milyonu aşkın öğrenci değerlendirmesi sonucunda, ilk 20 içerisinde gösterildi. 2012 yılı eylül ayında amerika birleşik devletleri'ndeki tenür hakkını bırakarak sabancı üniversitesi'ne finans kürsü başkanı olarak katıldı. yine 2012 yılında marie curie araştırma fonunu almaya hak kazandı. 100,000 euro değerindeki proje, ab tarafından, türkiye genelinde, ekonomi dalında kendi proje başvuru döneminde desteklenen tek proje oldu. prof. dr. özgür demirtaş, aynı zamanda, türkiye'nin ilk tasarruf ve finansal okur yazarlik derneğinin (foder) kurucu yonetim kurulu üyeliğini, ve türkiye genç ışadamları derneği (tugıad), taysad ve dask danişmanlıklarini da üstlendi.
    --- spoiler ---

  • https://mobile.twitter.com/…tus/1068234753894162432

    ben doktoralı bir eğitim bilimciyim.

    finans veya ekonomi konusunda ahkâm kesemem.

    ama mesela özgür bey finans konusunda son 50 yılın akademik literatürünü nasıl da gözü kapalı özetleyebilir, her akımı ve her önemli ismi rahatça açıklayabilirse; ben de buna eh işte benzer bir performansı eğitim bilimleri ve özellikle eğitim sosyolojisi alanında gösterebilirim.

    ve eğitim felsefesi ve eğitim sosyolojisi açısından baktığımda yüz yıldır neredeyse gezegen olarak benimsediğimiz liberal eğitim anlayışını bir kenara koyup eğitimi açık açık "katma değerli mal üretip dünyaya sat(tır)mak" amacına indirgeyen adamın bu konuda tam bir cahil olduğunu vicdanım rahat biçimde söyleyebilirim. bu konuda hiçbir halt okumadığı, bilmediği apaçık ortada.

    hal böyleyken, daha yakın zamanda demokrasi ile ilgili ileri geri konuşup filozof krallardan falan bahsetmiş olması da kendisinin yalnızca cahil değil aynı zamanda kötü niyetli bir cahil olduğu imasını taşıyor.

    ayrıca, "evrensel olmak" ahkâmı kesen adamın türkçe twitter hesabında 12 bin, ingilizce twitter hesabında hepi topu 20 küsur tane tweet'i varsa; yahut "teknoloji üretip satmak" söylemini temcit pilavı yer gibi tekrarlayan bir elektronik mühendisi akademik kariyerini finans alanında devam ettiriyor ve onu da bir kenara koyup twitter peygamberliğine soyunuyor, refli bitcoin linki paylaşıyor, neticede katma değer değil histerik kapitalist goygoyundan başka bir şey üretmiyorsa bu adamın riyakar da olduğunu rahatça söyleyebilirim.

    bu elemanı erdoğan'ın yerine ülkeye cumhurbaşkanı yapmak isteyen çok büyük bir kitle vardı daha birkaç ay önce.

    mall of istanbul boyutlarında bir göktaşı düşmesini diliyorum haymana ovasına artık, bu ülkeyi ancak o paklar.

  • ben gerçekten aklıma takılan bir soruyu sormak istiyorum. özgür hocayı takip ederim, ekonomi ile ilgili yorumlarını duymak hoşuma gider fakat akademik başarısının nereden geldiğini anlayamadım henüz. akademik başarının kıstası aldığı atıf sayısıdır.

    geçen gün aklıma takıldı, google scholar'i kontrol ettim ama bir kayıt bulamadım kendisi adına. sonrasında scopus denilen mecrada toplamda 228 adet citation'a sahip olduğunu gördüm. h-index'i de 8. yani 8 atıf almış 8den fazla yayına sahip demek bu. bu bir doktora öğrencisinin ya da doktora sonrası araştırmacınin(post-doc) başarılı sayılması için oldukça yeterli bir rakam. ama doktorasını 2003 yılında, tenure'unu 2007 yılında almış ve sabancı üniversitesinde profluk yapan bir hocanın akademik olarak başarılı denilmesi için yeterli mi gerçekten? ayrıca 2013 yılından buyana yaptığı yayın sayısı toplamda 4.

    adil bir karşılaştirma olmayacak(yaş olarak) belki ama daron acemoğlu'nun scholar sayfasına bakarsak toplam atıf sayısı 120000'in üzerinde, h-index'i 130 ve sadece 2018 yılında 23 yayın çıkartmış.

    sonuç olarak özgür demirtaş şişirilmiş bir balon mudur? akademik başarısı nereden gelmektedir, hoca bu söylemleri ile nereye varmak istemektedir?

    burayı okuyorsaniz saygılar:)

  • chp yönetimi erdoğan'ı çıldırtacak adayın gerçekten özgür demirtaş olacağını düşünüyorsa çok büyük bir gaflet ve dalalet içindedir.

  • ilginç, kendisinin de -kaçınılmaz olarak- tanıyor olması gereken iktisat tarihçisi (ki time dergisi yaşayan en etkili yüz kişi içerisinde de göstermişti) niall ferguson'un birinci dünya savaşı'na tamamen iktisadî açıdan baktığı ve çokça tartışılan pity of war eseri vardır (hatta ingiltere'nin almanya karşısında savaşa girmemesi durumunda avrupa birliğinin daha erken kurulacağını, almanya'yı militarizme ve nazizme itenin ingiltere'nin sert tutumu olduğunu yazdığı için çokça eleştirildi de adam.) dünya savaşları hakkında okuyup yazmayı geçtim, devletlerin savaş yapabilmesiyle doğrudan bağlantılı tahvil piyasası gibi alanların tarihine bakmadan iktisadî süreçleri anlamak da imkansız ki. iktisat alanıyla ilgilenenler, illa ki iktisat tarihine de bakarlar. hani birinci dünya savaşı'ndaki osmanlı devleti'nin müttefiklerini bilemeyecek kadar da büyük falso vermesi için bir akademisyenin çok fazla boş bulunmuşluğa gelmesi gerek bana kalırsa, bu kadar da bilgisizlik var gibi gelemiyor bana, içkisine ilaç atılsa böyle bir tweet yine atılmaz. çok da üstünde durulabilir değil sanki, herkes saçmalayabilir bir noktaya kadar (ha wonder woman üzerinden neden türkiye apolojisine girersin?, orası ayrı mesele; bayrampaşa'daki kıraathane muhabbetleri de bu düzeyde, gereği ne?.)

    madem iktisat alanında (en azından okuma yapan ve tartışmaları takip eden) hemen hemen herkesin bildiği niall ferguson'dan örnek verdik, yine onun bir falsosuna ve nasıl geri adım attığına bakalım. keynesçi paul krugman ile boğa güreşi yaptığı zamanlarda bir gazetecinin sorusuna karşı niall ferguson çok ters/cinsiyetçi bir cevap vermişti. gazeteci, keynes'in o klasik "uzun vadede hepimiz ölüyüz" sözünü hatırlatınca, ferguson da "keynes gay olduğu ve çocukları olmadığı için gelecekle ilgilenmiyordu zaten," der. ama sonra ne olur? ferguson bir açıklama yayınlar ve konuşmasının "duyarsız olduğu kadar aptalca da olduğunu," keynes'in kişisel hayatına dair yorumların tamamen alakasız ve yanlış olduğunu söyler ve özür diler.

    klasik türkiye akademisyeninde olduğu gibi galiba özgür demirtaş'ta da falso verdiğinde özür de değil, en azından düzeltme huyu pek yok. bu huydan daha az olan haslet de, mesnetsiz ve boş konuşunca birinin rahatlıkla cevap yapıştırabileceğini bilerek, kendi alanı dışındaki konulara tamamen de uzak kalmama duyarlılığı. çok az bildiğin alanda sadece ortalama görüşü ifade etsen başına bir şey gelmez, asıl açmaz hiç bilmediğin alanda fazla iddialı konuşursan çıkar (fazla uzak alanlarda at koştururken alandaki kabul edilmiş otoritelere neden göndermede bulunuyoruz ki başka türlü?.) halbuki daron acemoğlu gibi demirtaş'ın da twitter'da bolca göndermede bulunduğu alanındaki önemli pek çok kişi, bizim türk tipi yazar-çizer ekibiyle mukayese kabul etmeyecek denli mütevazidir. bir konuşmasında "yunanistan'ın durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?" sorusuna karşı daron acemoğlu gülümseyerek "söylemeyi becerebileceğim hiçbir şey yok!" demişti; "sadece iki konuya değinebilirim ve on üç yıldır yunanistan'ı çalışmama rağmen ben de fazlasını bilmiyorum" yanıtını vermişti. bizde olsa bilmediği konuda müneccim kesilmeyeni katran ve tüye bulayıp vahşi batı'da yalın ayak gezdiriyorlar sanırsınız.

  • ulan adami konusturmadilar ki.

    zamanimiz kisitli... zamanimiz kisitli...

    siktir git ayni haberleri 24 kere vermekten daha buyuk sorumlulugunuz var.

  • sizlere türkiye'nin kurtuluşunun sırrını vermek istesem ve bu sırrın yazılım sektöründe olduğunu söylesem sanırım hepiniz sadece bu kadar mı diye hayal kırıklığına uğrardınız.. ve kimse benim bu yazdığımı dikkate almazdı..
    fakat bu sırrı verenin ve yol gösterenin kaynağının özgür demirtaş olduğunu belirtsem yazdıklarım ve sözlüğe aktardıklarım dikkate alınırdı..çünkü bu sırrı veren kişinin almış olduğu eğitim sözlükteki çoğu kişiden sanırım daha fazladır.. görüşlerine ister katılın, ister katılmayın özgür demirtaş'ın yazdığı ve söylediği her şey bilimsel verinin sonucudur.

    gerizekalı birinin kendisi hakkında negatif yorum yapması onu daha az değerli kılmaz. benim yazdıklarım da kendisini yüceltmez.. kendisine tavsiyem sözlüğü okumaması.. çünkü burası okumaya değecek bir yer değil. burası türkiye 'de ki kaos ortamının sadece küçük bir parçası. interneti ne kadar süre anlamsız kullanabilirim diye soruyorsanız burada geçireceğiniz zamanın eşdeğeridir.

    tanım: türkiye'nin yetiştirdiği gerçek akademisyen demek isterdim fakat diyemiyorum. kendini çok iyi yetiştirmiş ve ömrünü eğitime adamış dünya vatandaşı.